İş dünyasından çağrı: Finansman zorlukları aşılır ama adalet yoksa kalkınma da olmaz

“`html

T24 Haber Merkezi

TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, Diyarbakır’da gerçekleştirdiği “Küresel Riskler ve Yerel Çözümler” temalı 20. Yıl Zirvesi’nde Türkiye’nin makroekonomik istikrarsızlık döneminin zorluklarını aktardı. Sönmez, “KOBİ’lerin finansman ihtiyaçları artarak devam ediyor. Finansmana ulaşmak gün geçtikçe hem maliyetli hem de zor hale geliyor. Bu sorunların üstesinden gelmek için para politikalarının zamanla gerekliliği var. Ancak daha öngörülebilir bir yönetim anlayışına ihtiyaç duyuyoruz. Piyasa ekonomisinin sağlıklı işleyebilmesi için hukukun üstünlüğü ve adaletin hakkıyla çalışması şart. Adalet ve hukukun yokluğu, ekonomik kalkınmanın önünde büyük bir engel teşkil ediyor.” şeklinde konuştu.

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, kamu sektöründe tasarruf ve verimlilik sağlanması gerektiğini vurgularken, Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve TÜSİAD Önceki Dönem YİK Başkanı Tuncay Özilhan, iş dünyasının birlikteliğinin ülke yararına büyük önem taşıdığını ifade etti.

Türkiye’nin en büyük bağımsız iş dünyasıBirliği olan Türk İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), 20. yılını Diyarbakır’da düzenlediği zirve ile kutladı. “Küresel Riskler ve Yerel Çözümler” temalı bu zirveye çeşitli illerden iş insanları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı. Zirvenin açılışını Diyarbakır Vali Vekili Aziz Gölbaşı, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Serra Bucak Küçük, TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ve DOGÜNSİFED Yönetim Kurulu Başkanı Devrim Türk yaptı. Zirvenin onur konuğu ise Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve TÜSİAD Önceki Dönem YİK Başkanı Tuncay Özilhan oldu.

Süleyman Sönmez: Enflasyon ile Mücadelede Üretim Artışı Önemli

Sönmez, makroekonomik istikrarsızlığın ardından KOBİ’lerin karşılaştığı finansman sıkıntısını dile getirirken, şu ifadeleri kullandı:

“KOBİ’lerin finansman gereksinimleri son yıllarda artmış durumda. Finansmana ulaşmak zorlaştı ve pahalandı. İhracatçı sektörler, TL’nin değer kaybı nedeniyle ciddi bir rekabet sıkıntısı içerisinde. Üretimdeki güçlükler, iş gücünü olumsuz yönde etkiliyor. İşsizliğin artışı ve hayat pahalılığı, yaşam standartlarını zorlaştırıyor. Nüfusun en varlıklı yüzde 20’lik dilimi, toplam gelirin neredeyse yarısını alırken, en yoksul yüzde 20’lik bölüm sadece yüzde 6’lık paya sahip. Enflasyonla başa çıkmanın zorluğu ve zaman alıcı süreçlerine hazırlıklı olmalıyız. Ancak kalıcı enflasyon düşüşü, tüketimi kısıtlayarak değil, üretimi artırarak sağlanabilir. Reel sektörün ve KOBİ’lerin finansmana erişiminin kolaylaşması, yatırımların ve işletme sermayesinin temin edilmesinde elzemdir.”

“Öngörülebilir Yönetim, Büyümeyi Hızlandırır”

Ekonomik sorunların zaman içinde çözüleceğini belirten Sönmez, reel sektör açısından mevcut durumun farklı bir tablo sunduğunu belirtti:

“Üretim yapısının kalitesi ve gelir dağılımı, sadece mali politikalarla düzeltilmesi mümkün değil. Ekonomideki öngörülebilirlik ilerlemiş olsa da iş dünyası gelecek yılı görmekte sıkıntı yaşıyor. Öngörülebilir bir yönetim anlayışı, piyasa ekonomisinin temelini oluşturur ve hukuk düzeni ile adalet mekanizmalarının yerinde olması büyük önemlidir. Adalet ve hukukun sağlanmadığı bir ortamda kalıcı ekonomik iyileşme sağlamak mümkün değil. Türkiye’nin kalkınma yolundaki temel taşları, demokrasiye duyulan güven ile güçlendirilecektir. Öngörülebilirlik sağlandığında enflasyonun hızla düştüğünü, büyümenin yeniden canlandığını ve yatırımların arttığını göreceğiz.”

“20 Yılda Değişenler ve Gelecek Hayali”

“20 sene sonra gerçekleştireceğimiz zirveyi, yeşil ve dijital dönüşümü tamamlamış, orta gelir tuzağından kurtulmuş bir Türkiye’de yapmak arzusundayız.” diyen Sönmez, ekledi:

“Hukuk devleti temellerini pekiştirmiş, yargının bağımsızlığını tesis etmiş, sosyal adaleti sağlamış; kişi başı gelir seviyesini 15 bin dolara çıkarmış bir Türkiye’nin hayalini kuruyoruz. 10 yıl önce bu hedefe yaklaşmıştık. Ancak Türkiye, ilginç bir ülke; 20 saatte bir gündem değişirken, 20 yılda kalıcı değişim sağlanamıyor. Bu kimliğimizle savaşımı sürdüreceğiz.”

Orhan Turan: Kayıtdışı ile Mücadele ve Tasarruf İhtiyacı

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, katılımcı demokrasinin ve sağduyulu sivil toplum kuruluşlarının önemine değinerek, “TÜSİAD olarak, TÜRKONFED ile geçen 20 yıllık ortak yolculuğumuzda sivil toplumun gelişimine olan inancımızı her daim koruduk.” dedi.

Ekonomi ve eğitim konularına da odaklanan Turan, şu ifadeleri ile dikkat çekti:

“Enflasyonla mücadele için sıkı para politikalarına ve ekonomik durgunluğa devam edilmesi gerektiğine inanıyorum. Kamu tasarruflarını artırmak ve verimliliği güçlendirmek için daha fazla çaba sarf edilmeli. Sosyal yapının tüm kesimleri bu yükü taşırken; kamu da tasarruflarını artırmalı. Eğitim kalitesinin yükseltilmesi gerektiği açıktır. Eğitim, bir tasarruf kalemi olmamalı; bu sebeple eğitim harcamalarımızı artıracak bir hedef belirlemeliyiz. Bütçeden eğitime ayrılan payı en kısa sürede artırmak zorundayız.”

Tuncay Özilhan: Ortak Akıl ve Birliktelik

Bağımsızlık ve gönüllülük esasına dayalı организаtiónları ile TÜRKONFED’in iş dünyası için önemli bir platform olduğuna vurgu yapan Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, “TÜRKONFED çatısı altında iş dünyasının ortak aklını harekete geçirmenin önemini her geçen gün daha iyi anlıyoruz.” dedi.

Devrim Türk: Yatırımcılara Destek İhtiyacı

Etkinliğe ev sahipliği yapan DOGÜNSİFED Yönetim Kurulu Başkanı Devrim Türk, Cumhuriyetin ilk dönemlerinde sanayi ve ticaret alanında önemli başarılara imza atan Diyarbakır’ın bugün koşullarının oldukça zorlaştığına işaret etti. Şehirdeki ekonomik dezavantajların giderilmesi ve yatırımcıların desteklenmesi gerektiğinin altını çizen Türk, “Diyarbakır, kültür, ticaret ve turizm açısından önemli bir merkezdir. Bizim görevimiz, demokratik yaşam alanlarına katkıda bulunmaktır.” dedi.

Açılış konuşmalarının ardından, EDAM Direktörü Sinan Ülgen ve Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi ile Merkez Bankası Eski Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara‘nın katılımıyla “2025’e Girerken Küresel Riskler ve Yerel Çözümler” konulu bir panel düzenlendi.

“`