Alex Ferguson’un sözüydü.
“İstatistik mini etek gibidir, çoğu şeyi gösterir ama asıl gösterilmesi gerekeni göstermez.”
Bu sözün ne kadar doğru olduğunu Şampiyonlar Ligi finalinde gördük.
Maçı domine eden Dortmund’tu.
Daha çok topla oynayan, pas yapan, şut atan, tehlike yaratan Almanlar’dı.
Ama rakip Real Madrid olunca bunlar kupa almaya yetmiyor.
Tecrübe gerekiyor.
Real Madrid oyunun son çeyreğinde ağırlığını koydu ve iki golle en büyük kupaya ulaştı.
Bunun adı tecrübedir işte.
Bunun adı işi bilmektir.
8 final oynayıp, hepsini kazanmak zaferi alışkanlık haline getirmektir.
Carvajal ve V.Junior’un golleri Real Madrid’e alışkın olduğu kupayı bir kez daha kazandırdı.
Borussia Dortmund’a resmen yazık oldu.
Ama futbolda ne kadar iyi oynarsan oyna, gol atman gerekiyor.
Dortmund atamadı, Real Madrid attı ve kazandı.
Bir Türk futbolsever olarak bu dev finalde gözlerim Arda Güler’i aradı.
Ancelotti 2-0 öne geçtikten sonra Arda’yı oyuna alır diye bekledim ama yanılmışım.
Umarım, önümüzdeki yıllarda Arda’yı artık finallerde izleriz.
Çok da yakışır.